Daha da tuhafı temizlik malzemeleri yine dizilmiş,... ...ama kadının cesedinde kalıntıları hiç yok.
عندما نشرالاعلام القصة بكاملها
Basına dağıtılan resimi gören bir adam aradı.
مدير المرآب اتصل يقول أنه رأى النشرةالإعلامية
Pek emin değilim... Medya yayımcılığı gibi bir şey.
. . . لَستُ متأكّدَ جداً ايضا أجهزة إعلامالنشرِ أَو شيء
Panik medya sayesinde çok çabuk yayıldı.
نشر الخوف عبر وسائل الإعلام ساهم في نشر الخوف و الرعب بسرعة
Medya bile demokrasi uğruna şehit oldu diyecek.
انه فقط سيصبح شهيد الديموقراطية بعد نشر التقارير عنه بوسائل الاعلام
Medyanın da kışkırtmasıyla, halk arasında korku ve panik, ülkeyi parçalayarak... ...ve bölerek hızla yayılır, ta ki sonunda gerçek amaç gün ışığına çıkana kadar.
نشر الخوف عبر وسائل الإعلام ساهم في نشر الخوف و الرعب بسرعة و قام بتقسيم البلد إلى الهدف الحقيقي من وجهة النظر هذه